7 Mayıs 2012 Pazartesi

matematiksel işlemler





 HAYAT BİLGİSİ DENEME SORULARI

ADI SOYADI:………………………..

1-Aşağıdakilerden hangisi sınıfta bulunmaz ?

A)   Atatürk köşesi
B)   Bayrak
C)   Elektrik süpürgesi
2-Mustafa kemal Atatürk nerede doğmuştur ?
 
A)   Ankara              B) Selanik            C)Konya
3-Mustafa Kemal Atatürk’ün mezarı nerede bulunmaktadır ?

A)   Ankara-Anıtkabir
B)   İstanbul-Dolmabahçe Sarayı
C)   İzmir

4-29 Ekimde kutlanan bayramın adı nedir ?

A)   Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
B)   Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
C)   Cumhuriyet Bayramı

5-Ömer hastalıktan korunmak için ne yapmalıdır?
  
A)   Yemek yemelidir     B)   Aşı olmalıdır       C)   Top oynamalıdır

6-Sınıf başkanını kim seçer ?

A) Müdür                  B) Öğretmen               C) Öğrenciler

7-Köy muhtarını Kim seçer

A) Köy Halkı              B) Kaymakam             C) Başbakan

8-Merak ettiğimiz bir konuda bilgi edinmek için aşağıdaki kaynaklardan hangisini başvuramayız ?
A) Kitap                    B)İnternet                  C) Çizgi Film

9-Aşağıdakilerden hangisi okulda çalışmaz ?

A) Öğretmen            B) Müdür yardımcısı        C) Muhtar

10-Aşağıdakilerden hangisi doğal afet değildir ?

A) Deprem              B) Yağmuır                     C)Sel










KELOĞLANLA MATAMATİK EĞİTİMİ






6 Mayıs 2012 Pazar


DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ ÖZET

Çevremizdeki canlılara baktığımızda hepsinin hareket ettiğini görürüz.
Canlıların ortak özelliklerinden biri de hareket etmektir.
İnsanın hareketini sağlayan yapılar; iskelette yer alan bazı kemikler, kemikleri saran
Kaslar ve de eklemledir.
1.iskelet:
Kemiklerden oluşan ve eklemlerle bağlanan güçlü destek yapıya iskelet denir.
Kemik çeşitleri:
Yetişkin bir insanın iskeletinde yaklaşık olarak 206 kemik bulunur.
İskeleti oluşturan kemikler şekil ve büyüklük bakımından farklıdır.
Bu kemikler uzun,kısa ve yassı kemikler olmak üzere üç çeşittir.
Uzun kemikler :
İki ucu şişkin,boyları uzun,silindirik şekili kemiklerdir.
Kol ve bacaklarda bulunur.
Koldaki pazu kemiği,bacağımızdaki uyluk kemiği uzun kemiklerdendir.
Kısa kemikler :
Boyları kısa kübik kemiklerdir.
El ve ayak bilek kemikleri ile omurlar kısa kemiklere örnektirler.
Yassı kemikler :
Kalınlığı az,levha şeklindeki kemiklerdir.
Kafatsı kemiği,kalça kemiği,kaburgalar ve göğüs kafesi kemiği yassı kemiklerdir.
Kemiğin yapısı :Kemiklerin dışı beyaz renkli olup kemik zarı ile örtülüdür.
Kemik zarı kemiğin enine kalınlaşmasını sağlar.
Kırılma ve çatlamalarda kemiği korur.
Kemik zarının altındaki sert tabaka kemiğin sağlamlığını sağlar ve kemiğe şekil verir.
Uzun kemiklerin ortasında sarı ilik bulunur.
Uzun kısa ve yassı kemiklerde kemik zarı sert kemik ve süngerimsi kemik bulunur.
Yalnız uzun kemiklerde kemik kanalı ve sarı ilik bulunur.

İskeletin yapısı :
İskeletimiz dört temel bölümden oluşur.
A) Kafatası
B) Omurga
C) Göğüs kafesi
D) Kollar ve bacaklar
A) Kafatası :Kemikler birbirine sıkıca bağlanmıştır.
Yalnız alt çene kemiği yarı oynardır.
Beyin kafatası içinde bulunur ve korunur.
B) Omurga :
Omur adı verilen 33 tane kemiğin arka arkaya dizilmesiyle oluşur.
Omurganın içindeki kanaldan omurilik geçer
Boynun bitimindenkuyruk sokumuna kadar uzanan kemiklerdir.
C) Göğüs kafesi :Sırt omurları,12 çift kaburga kemiği ve göğüs kemiğinden oluşur.
Kalp ve akciğer göğüs kafesinin içinde bulunur ve korunur.
D) Kollar ve bacaklar :
Hareketimizin büyük bir kısmını bu kemiklerle yaparız.
Kole bacaklar gövde iskeletine kemik köprülerle bağlanır.
Not :
Kollarda pazu,dirsek,ön kol,el bilek,el tarak ve parmak kemikleri bulunur.
Omuz kemikleri ile gövde iskeletine bağlanır.
Not 1 :
Bacaklarda uyluk diz kapağı baldır kaval ayak bilek topuk  ve parmak kemikleri bulunur.kalça iskeleti ile gövde iskeletine bağlanır.
2.eklem
Kemiklerin birbirine bağlandığı yere eklem denir.
Eklemler olazsa hareket edemez ve dik dururduk.
Hareket etme yeteneğine göre 3 grupta yoplayabiliriz.
A) Oynar eklemler:Bu eklemler kol ve bacak kemikleri arasında bulunur.
Kol ve bacak kemikleri gövde iskeletine oynar eklemlerle bağlanır.
B) Yarı oynar eklemler :
Omurgayı oluşturan omurlar arası eklemler ile alt çene kemiği yarı oynardır.
C) Oynamaz eklemler :
Kafatsı kemikleri,kalça kemikleri,birbirine oynamaz eklemlerle bağlıdır.
3.  iskeletin görevleri
1. Vücuda şekil verir.
2. Vücudun dik durmasını sağlar
3. Eklem ve kaslarla birlikte hareketi sağlar.
4. Kan hücrelerini üretir.
5. İç organları dış etkenlerden korur.
6. Bazı mineralleri depolar.

İSKELETİMİZİN GÖREVLERİ VE KISIMLARI

İSKELETİN GÖREVLERİ

1. Vücudumuza genel şeklini verir.
2. Hareket etmemizi sağlar.
3. Vücudumuza desteklik sağlar.
4. İç organlarımızı korur.
5. Vücudumuzun dik durmasını sağlar.

Kafatası : Yassı kemiktir. Beynimizi korur.
Göğüs kafesi : Kaburga kemikleri ile göğüs kemikleri göğüs kafesini oluşturur. Akciğerleri ve kalbi korur. Nefes alıp vermemize yardımcı olur.
Omurga : Omurga, omur denilen 33 kısa kemiğin birbirleri üzerinde dizilmesiyle oluşmuştur. Vücudumuzun üst kısmının ağırlığını taşır.
Kollar ve bacaklar: Çoğunlukla uzun kemiklerden oluşmuştur.
İSKELETİN KISIMLARI
1. Kafatası
2. Göğüs kafesi
3. Omurga
4. Kollar ve bacaklar

1 Mayıs 2012 Salı

23 Nisan 2012 Pazartesi

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI


23 NİSAN ÇOCUKLARIN SEVİNCİ
23 NİSAN'DA EĞLENCELER






DÜNYA ÇOCUK BAYRAMI


Kiminin saçı siyah,
Kiminin saçı sarı...
Ankara'da buluştu,
Dünyanın çocukları.

Her Yirmi Üç Nisan'da
Tekrarlanır bu olay.
Buluşma nedenini,
Açıklamak çok kolay.
Bu kocaman dünyada
Ülke sayısı çoktur.
Oysa ki hiç birinin
Çocuk Bayramı yoktur.
Dünyanın çocukları
Yurdumuza koşuyor,
Her Yirmi Üç Nisan'da
Cıvıldaşıp coşuyor.
Türkiye konuklarla,
Kalpler sevgiyle dolsun.
Dünya Çocuk Bayramı
Herkese mutlu olsun!
Altan ÖZ YÜREK

19 Nisan 2012 Perşembe

TEKNOLOJİK EĞİTİM

 

İNTERNETTE EĞİTİM


Eğitim; genel olarak insanlara istendik yeni davranışların kazandırılması olarak tanımlanır. Burada asıl amaç topluma fayda sağlayacak bireylerin yetiştirilmesidir. Eğitim, gelişimin temel unsurudur ve insanlığın doğuşundan beri hep olagelmiştir. Eğitimin bir bilim olarak kabul edilişi ise çok yenidir.
Önceleri eğitim daha çok üst tabaka insanların bir olgusu iken toplu yaşama geçilmesi ve şehirleşme  ile birlikte tüm toplumun sahip olduğu bir olgu haline gelmiştir. 1870 Eğitim yasası, Endüstri Devrimi’nin ardından fabrikalar ve işyerlerinde hesap ve okuma yazma bilen insanlara ciddi ihtiyaç duyulması nedeniyle hayata geçmiştir. Bu şekilde medeniyetler eğitimin, eğitim de medeniyetlerin gelişmesini sağlamıştır.
Bir toplumu veya kurumu oluşturan kişilerin sahip olduğu nitelik ve kalite, o kurumun veya toplumun kalitesini belirleyen en temel olgudur. Toplumların geliştirilebilmesi, büyük ölçüde bünyesindeki insan gücünün nitelikli eğitilmesine ve sürekli geliştirilmesine bağlıdır.[1]
Güç zamana göre değişiklik gösteren bir kavramdır. 19. yüzyıla kadar gücü, ülkelerin sahip olduğu topraklar ve askerleri temsil ederken. 20. yüzyılın başlarında endüstri devrimiyle birlikte güç, sanayi ve onun var olma sebebi olan sermayeyi ve dolayısıyla da üretimi temsil eder hale gelmiştir. Şu anda gelişmiş ülkeler diye bahsettiğimiz uluslar, bu faktörü çabuk kavramışlar ve güçlü olmak için o günlerde gerekli yenilikleri yaparak ağır sanayi hamlelerini gerçekleştirmişlerdir.
21. yüzyıla girerken, güç kabuk değiştirerek kendi adını “Bilgi Toplumu” olarak ilan etmiştir. Şimdi bazı ülkeler gücün bu ilanını doğru bir şekilde algılayarak kendilerini yenilemekte ve bunun sonucu olarak gelişmeye devam etmektedirler, dolayısıyla da geleceğin gelişmiş ülkeleri günümüzün eğitime ve bilgiye gerektiği önemi veren ülkeleri olacaktır.[2]
20. yüzyıl, sayıları çok kısıtlı olan yüksek eğitimli insanların hızla başarı sahibi olduklarına, lise mezunlarının el üstünde tutulduklarına şahit olmuştur. Ancak eğitim ihtiyaçları gün geçtikçe değişmektedir. Bir yüzyıl önce, aynı bilgi ve eğitim seviyesi ile dünyaya söz sahibi olabileceklerin bugün iş bulmakta zorlandıklarını görülmektedir.
Eğitim belli bir dönemden sonra yeterli görülebilecek bir olgu değildir artık. Günümüzde eğitim meslek hayatında hizmet içi eğitimle, üniversitelerde yüksek lisans ve doktora eğitimleri ile gittikçe gelişmektedir. Başarının ancak eğitimle elde edilebileceğine inanılmaktadır. Şirketler alanlarında uzman öğretim görevlilerine birkaç saatliğine binlerce dolar ödeyerek personellerini geliştirme çabası içerisindedirler. Kamu kurumlarında çalışanların mesleki derece ve kademeleri yine aldıkları eğitimler ile şekillenmektedir.
Bireyde istendik davranışlar oluşturma sürecinin temelini bireyler arası iletişim oluşturmaktadır. Buradan hareketle eğitimin arka planında gözüken iletişim, eğitim alanında büyük önem taşımaktadır.[3] Eğitim hayatın her ünitesinde hızla gelişmesinin önemli sebeplerinden birisi de insanlar arası iletişim ve etkileşimin artmış olmasıdır. Teknolojinin sağladığı geniş imkanlarla dünya birbirini görebilmektedir ve iletişime geçebilmektedir. Bu durum, karşılıklı etkileşimle bireylerin kendilerini geliştirmesine neden olmaktadır.
Uzaktan eğitim anlayışı da eğitim temelinde iletişimin olduğu düşüncesi ile geliştirilen bir olgudur. Uzaktan eğitim; Öğrenci ve öğretim elemanlarının farklı mekanlarda olduğu, ders malzemesi aktarımı ve etkileşimin çeşitli unsurlardan yararlanılarak gerçekleştirildiği bir eğitim biçimidir.
Uzaktan eğitim alanındaki ilk girişimlerden biri, ABD Boston’da “Evde Gelişmeyi Teşvik Derneği”nin kurulmasıdır. 1883 yılında “Correspondence University”nin kurulması mektupla öğretimin önemli aşamalarından biridir.
Uzaktan eğitim 1900’lü yılların ilk yarısında radyo, teyp  gibi araçlarla desteklenmiş, televizyon ve sonrasında video ve bilgisayar iletişim sistemleri teknolojilerindeki çok hızlı gelişmeler paralelinde uygulamanın boyutları oldukça çeşitlenerek günümüze  ulaşmıştır.
İngiltere’de Londra üniversitesi’ni dışardan bitirmek isteyenlere yönelik düzenlenen programlar da uzaktan eğitim öncül uygulaması olarak kabul edilmektedir. “National Extension College (NEC)”, 1974 yılında bugünkü anlamına yönelik önemli bir adım olan Açık Üniversitenin çekirdeğini oluşturmaktadır.[4]
Uzaktan eğitimin kullanılmasında  sebep öğretmen ve öğrencinin bir uzaklıkla ayrılmak zorunda olmasıdır. Bu uzaklık zaman, mesafe ya da fiziksel bir engel olabilmektedir.[5] Gelişmekte olan kitle iletişim teknolojileri bağlamında dünyada uzaktan eğitim sistemleri incelendiğinde aslında tüm modellerin temelinde aynı kaygıların var olduğu görülmektedir: Eğitime ihtiyacı olan ancak ekonomik, fiziksel ve zaman yetersizliği vb. nedenlerle orta ya da yüksek öğrenim olanağı bulamayan bireylere, öğrenim görebilecekleri uygun koşulları sağlama ve eğitimde fırsat eşitliği yaratma.[6]
Bireysel ve toplumsal düzeylerde insan yaşamını şekillendiren ve yönlendiren en önemli olgulardan birinin eğitim olması, çağımızda bu önemli alanın bilimselleşmesi ve etkili biçimde uygulamaya konması, eğitim bilimlerinin ve eğitim teknolojisinin kitle eğitim boyutunu oluşturan uzaktan eğitimin de gelişmesine yol açmıştır.[7]
Başlangıçta eğitim programına takviye olarak ortaya konulan uzaktan eğitim programı sonraları eğitim alanında çokça rağbet gören bir program olmuştur. Günümüzde bilgisayar ortamlı iletişim hem geleneksel hem de uzaktan öğretim veren kurumlar tarafından benimsenmekte ve bu ortamın eğitimde kullanımı tüm dünyada hızla yayılmaktadır. Günümüze kadar bilgisayarın eğitimde alışılagelmiş kullanımı bilgisayar destekli eğitimle sınırlıyken, internetin sınırları aşan esnekliği konuya yeni bir boyut kazandırmıştır.[8]
İnternet sözcüğü İnternational Network sözcüğünden oluşmuş uluslar arası ağ anlamına gelen bir terimdir. İnternet birden fazla haberleşme ağının(Networks), birlikte meydana getirdikleri bir iletişim ortamıdır. Bilgisayarlar arasında kurulmuş bulunan bir haberleşme ağıdır. Bilgisayar sahibi kişiler bu yolla, birbirleri ile iletişim kurmakta ve bilgi alışverişinde bulunabilmektedir. İnternetin sahibi yoktur; onu işleten, idare eden, denetleyen bir merkezi otorite de söz konusu değildir.[9]
Tüm dünya insanları arasında, iletişimin en geniş manasıyla “internet” adını verdiğimiz bilgisayar ağı üzerinden gerçekleştiğini söyleyebiliriz. İnternet, aynı ilgilere sahip insanların sanal ortamlarda bir araya geldiği, bilgi paylaştığı, yeni grup ve topluluklar oluşturduğu bir ortamdır. İnternet, bütün dünyaya dağılmış olan bilgiye ve insanlara ulaşım sağlamaktadır. Fikirleri ve tecrübeleri açıklayıp yayma internet ortamında daha da kolaydır. İnternet, bilgisayar ağlarının ağıdır. Sürekli büyüyerek, ağları, okulları, kütüphaneleri, araştırma merkezlerini içine almaktadır.[10]
İnternet tabanlı uzaktan eğitim ülkemizde ve dünyadaki kullanım standartları yönüyle belirli kısıtlamalara takılsa da günümüz şartlarında farklı ülkelerde farklı şekillerde internet tabanlı uzaktan eğitim modelleri uygulanmaktadır. Uzaktan eğitim modelleri genellikle orta ve yüksek öğretimde kullanılmaktadır. Bu okullarda uygulamalara ışık tutması açısından bireye ilk öğretim sıralarında internet konusunda gerekli eğitimi verilmesi kaçınılmaz bir gereksinim haline gelmeye başlamıştır.[11]
İnternet ile uzaktan eğitim, bizim toplumumuz için henüz yabancı bir kavramdır belki ama dünya çapında gördüğü ilgi konunun ihmal edilmemesi gerektiği düzeydedir. Avrupa Birliği, resmi politikası haline gelen e-learning kavramı, birliğin hızlı ve etkili eğitim ihtiyacını karşılayacak, sosyal, kültürel yakınlaşmayı ve bütünleşmeyi sağlayacak, Avrupa’yı bir bütün halinde bilgi toplumuna dönüştürecek anahtar faktör olarak görülmektedir.[12]
AB tarafından kabul edilen E-learning öncelikle 4 eylem alanı kabul etmiştir: Altyapının ve araçların iyileştirilmesi (bütün sınıflara internet erişimi, her çoklu ortam bilgisayarı başına 5-15 öğrenci), her seviyede eğitim hamlesi (her mezuna sayısal okur yazarlık, öğretmenlerin eğitimde sayısal teknolojileri kullanmaya teşvik edilmesi, çevrimiçi eğitim platformlarının yaratılması, okul müfredat programlarının uyumlu hale getirilmesi, bütün işgücünün sayısal okur yazarlığa erişimi), kaliteli içerik ve hizmetlerin geliştirilmesi, Avrupa’da okulların birbirine bağlanması.[13]

İnternette Eğitimin Avantajları ve Dezavantajları

İnternette eğitimin birçok avantajı vardır bunun yanında dezavantaj olarak görülen bazı konularda bulunmaktadır. Avantajlardan bir kaçını şöylece sıralayabiliriz;
İnternet ve multimedya teknolojisinin eğitim programında yer almasıyla birlikte, uzaktan eğitim modern bir boyut kazanmıştır. Şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir seviyede sunulması, öğrenci ve öğretmenler arasında karşılıklı olarak derse katılım imkanı sağlaması ve bu alanda baş gösteren teknolojik gelişmeler uzaktan eğitim programlarını daha da cazip hale getirmiştir.[14] 
İnternet bir çok öğrenme modeli oluştururken bireylerin öğrenme stratejilerini ve motivasyonlarına farklı bakış açıları getirmiştir. İnternetin eğitim ortamları ile bütünlük sağlaması sonucunda ortaya çıkan internet tabanlı uzaktan eğitim, uzaktan eğitim kavramının tek yönlü iletişim modelini, interaktif çift yönlü iletişim modeline çevirmiştir.[15]
Uzaktan eğitim uygulamalarında internet, geniş öğrenci kitlelerine ulaşmayı sağlarken, ulusal ve uluslar arası alanda eğitim ve öğretimin maksimum düzeyde geniş bir çevreye yayılmasını da sağlamaktadır. Bu geniş çevre içerisindeki farklı dil, din ve ırklardan insanlar bir arada fikir yürütme, sorunları çözme becerilerine sahip olabilmekte, aynı zamanda farkında olmadan internet nüfusunu oluşturmakta ve dünya vatandaşı hüviyetine bürünmektedirler.  İnternetin bireylere özgür bir ortam ve kullanıcıların birbirleri arasında sürekli değişen ve ihtiyaca cevap verebilecek düzeyde eğitim ortamları sağlaması, bireyler arası uzaktan eğitim modellerinin geliştirilebileceğine ilişkin ipuçları da vermektedir. [16]
İnterneti kullanma, öğrencilerin aktif katılımcılar haline gelmesini sağlanmakta, kendi geleceklerini planlamakta ve öğrendikleri disiplinlerin uygulamaları içine girmelerinde yardımcı olmaktadır. Hem öğrencilerin hem de öğretim elemanlarının teknoloji ve bilgi okur-yazarlığını (bilgiye ulaşma, değerlendirme, kullanma ve etkili olarak alıntı yapma) geliştirmelerini sağlamaktadır. Yine, hem başlangıç hem de ileri düzeylerdeki öğrenenleri teknolojik araçları kullanmaları konusunda da cesaretlenmektedir. Akademik araştırmalara duyulan ilgiyi artırmakta, internetle hem akademisyenlerin hem de öğrencilerin araştırma yapmalarına geniş imkan sağlanmaktadır.[17]
Etkileşim özelliği sayesinde internet, öğrenmeye katkı getirmekte ve doğrudan derslerde kullanılacak hemen her konu alanına yönelik kaynak ve materyaller sağlanmaktadır. Böylelikle öğrenme ortamlarının görünümü ve değerlendirme yöntemleri kökten değişmektedir.[18]
İnternet ortamında bulunan eğitim merkezleri ve yüksek okullar bilgiyi tüm dünyaya yaymaktadırlar. Öğrenciler, çok uzak bir coğrafyadan istedikleri zaman ders alabilmekte, kendilerine gelen e-postalara ulaşabilmekte, öğretim üyeleri ve diğer öğrencilerle iletişimi gerçekleştiren ve teşvik eden sohbetler etmektedirler.
Ayrıca internet, posta masraflarını azaltmaktadır. Baskı yada ulaştırma ücreti ödemeksizin bilginin dağıtımına olanak sağlanmaktadır ve tüm öğrenenlerin yararlandığı bilgileri internet ile tek bir sunucu kullanarak düzeltmek yada güncellemek mümkündür. Yeni materyal ya da bilgiler istenildiği zaman eklenebilmektedir ve öğrenciler bu değişiklikleri anında görebilmektedir. Bunların yanında internet; metin, resim ve video gibi öğrenmeyi zenginleştiren ve eğlenceli yaşantılar sağlayan öğretme ve öğrenme araçları ile etkileşim olanağı sağlamaktadır.[19]
İnternet destekli eğitimde, işbirliği içinde öğrenme gerekmektedir, bu da tüm öğrencilerin ağda karşılıklı etkileşim içinde bulunmasını sağlamaktadır. Eskiden bilgisayar destekli eğitimin sosyal aktiviteyi azalttığı ve hatta kestiği söylenmekteydi, oysa şimdi internetle bilgisayar destekli eğitimde sürekli ilişki ve haberleşme bulunmaktadır. Bunu sağlayan interaktif grup teknolojileri ile “bilgisayar konferansı” gibi mesaj sistemleriyle elektronik toplantılar düzenlenebilmesidir.
Ağ üzerinde eğitim yapmak, sadece öğrencilerin değil, öğretmenlerin de izole durumda kalmalarını engellemektedir. Birçok sitede, haber ve tartışma gruplarında, email vasıtasıyla yeni bilgi ve projelere ulaşılmakta, paylaşılmakta, istenirse katılınabilmektedir. Öğretmenler, internet üzerinden birçok ders plânına, kitaba, dergiye, veri depolarına, görüntü ve ses bilgilerine, yazılımlara v.s. ulaşabilmekte ve kullanabilmektedir.             Yine uzaktan eğitimde kitaplar ve diğer öğrenim meteryalleri daha ucuza elde edilebilmektedir çünkü kitap sahiplerinin matbaaya ücret ödeme gibi bir zorunlulukları yoktur.
Bilgisayar ağları üzerindeki web temelli öğretimde, geleneksel öğretimde öğrencilerin karşılaştıkları bazı öğretim metodu engelleri de ortadan kalkmakta ve daha özgür bir eğitim ortamı da meydana gelebilmektedir.[20]
Uzmanlar, online eğitimde iletişimin daha çok katılımı motive ettiğini hissetmiştir. Uzaktan eğitim alan öğrenciler eğitimlerinde geleneksel yöntemlerle eğitim alanlara nazaran daha fazla sorumluluk taşımaktadır. Bu öğrenciler sınıfta oturup pasif bir şekilde ders dinleyemezler, en az dersi sunan öğretmenler kadar derse katılmak ve karşılıklı etkileşim kurmak zorundadırlar.
Uzaktan eğitim alan öğrenciler, öğretmen bir soru ortaya attığında gerçekten kaliteli düşünceler öne sürmekte ve güzel bir tartışma ortamı oluşturmaktadırlar. Buna herkesin katılması beklenmektedir. Uzaktan eğitim alan öğrenciler coğrafi olarak farklı bölgelerde olabilmektedir, fakat eğitmenler bu öğrencileri geleneksel yöntemlerdekini aratmayacak seviyede bir katılım ve etkileşime zorlamaktadır.[21]
Birçok eğitimcinin uzaktan eğitim alan öğrencilerin yüz yüze ders alanlara göre ne kadar öğrendikleri konusunda kuşkuları vardır. Bu durum da uzaktan eğitimin bir dezavantajı olarak görülmektedir. Uzaktan eğitimle yüz yüze eğitimi karşılaştıran araştırmalara göre ise etki bakımından ikisi arasında kullanılacak teknolojinin derse uygun olması koşuluyla göze batacak büyük bir fark yoktur.
Etkin bir uzaktan eğitim programının can alıcı bölümü dikkatli bir planlama ve dersle öğrencinin gereksinimlerinin doğru bir şekilde belirlenmesidir. Başarılı bir uzaktan eğitim programı öğrenci, öğretim üyesi, asistan, sistem geliştiricileri ve yöneticilerin işbirliğine de dayanmaktadır.[22]
Sorun olarak görülen bir diğer konu ise bilgisayar teknolojisinin daha pahalı olduğu ve bu teknolojinin sürekli güncellenmesi gerektiği ve bunun getireceği maddi yükümlülüktür. Çünkü bilgisayar teknolojisi her geçen gün gelişmekte ve bugün yeni olan bir teknoloji 3 ay sonra güncelliğini kaybetmekte ve 1 yıl sonra eski olarak görülmektedir. Yalnız sanal eğitim sayesinde duvarlar içindeki eğitimin maddi yükümlülüklerinin bir çoğu ortadan kalkmaktadır. Meseleyi sadece tek yönlü değerlendirmek yerine tüm yönleri ile bakacak olursak maddi yönden sanal eğitimin, yüzyüze eğitimden belki de daha ucuza mal olabileceği görülecektir.
Öğrenciler arası karşılıklı etkileşimin getirdiği sosyal ve psikolojik getirilerden yoksun olması sanal eğitimin bir diğer eksikliği olarak görülmektedir ayrıca öğretmenlerin öğrencileriyle yüzyüze iletişime geçememesi de bu eğitimin eksikliklerindendir. Fakat sanal eğitimin bu özelliklerden yoksun olmasının yanında daha önce de belirttiğimiz gibi birçok psikolojik getirisi de vardır. Örneğin bu eğitim topluluk içerisinde utangaç olan kişilerin sanal ortamda kendisini daha iyi ifade etmesini sağlamaktadır. Türk toplumu incelendiğinde insanlarımızın genel olarak utangaç bir yapıya sahip olduğu gözlemlenebilmektedir. Bu yönü ile uzaktan eğitim bizim toplumumuz için uygun bir eğitim şekli olarak görülebilir.
Burada önemli olan öğrenci ile öğretmen arasındaki karşılıklı etkileşimdir. Öğrenci eğitimiyle ilgili değilse ve öğretmeniyle arasında diyalog kopukluğu varsa işte o zaman asıl iletişim sorunu ortaya çıkmaktadır. Eğitim programında öğrenci ve öğretmen arasında etkili bir diyalog ve etkileşim kurma göz önünde bulunduruluyorsa mesafe yada uzaklık bir o kadar azalır.
Kırsal bölgelerde internet imkanının şu an olmayışı da bu konuda bir eksiklik olarak görülmektedir fakat normal telefonun ve cep telefonunun kullanılabildiği her yerden internetten faydalanılabilmektedir. Şu an en büyük eksiklik internete bağlanmak ücretlerinin yüksek oluşudur. Fakat uzaktan eğitimin devlet destekli oluşu ile böyle bir sorununda ortadan kalkması hiç de zor değildir.
İnternet tabanlı eğitim fırsat eşitliğini sağlayan önemli bir araç olarak da görülebilecek bir olgudur. Bu düşünce ile toplumun her bireyine bilişim teknolojileri ile eğitim verilmeli ve yurdun her köşesinde bilişim devrimi oluşturulmaya çalışılmalıdır. Yalnız bu teknolojinin kullanılabilmesi için öğrencilerin ve de öğretmenlerin belirli bir bilgisayar eğitiminden geçirilmesi gerekmektedir ve bunun karşılanamaması bu gelişmeleri sekteye uğratacak en önemli engellerden birisi olarak görülebilir.
Çağımız bundan birkaç yıl öncesinde tahmin bile edilemeyecek olan çok büyük teknolojik gelişmelere tanıklık etmektedir. Önümüzdeki yıllar da günümüzün çok daha ilerisindeki gelişmelere tanık olacaktır. Bu gelişmelere kapılarını açan ve bireylerini bu yönde eğiten ülkeler geleceğin gelişmiş ülkeleri kategorisinde değerlendirileceklerdir. Bu noktada ülkeler politikalarını gözden geçirmeli ve çağın gerektirdiği bir modelini bireylerine sunmalıdır.
İnternet tabanlı uzaktan eğitimi kabullenmemek ve ülke sathında yaygınlaştırmamak, matbaayı 300 yıl sonra kabullenmemizdeki gerçekle paralellik çizmektedir. Dolayısı ile bir an önce devlet olarak aceleci davranmamamızı gerektirmektedir. Avrupa’nın eğitim politikası haline gelen e-learning kavramı, Avrupa toplumuna girmek istiyen Türkiye’nin kısa sürede eğilmesi gereken bir konu haline gelmelidir. [23]
İnternetin aile kültürünü zedeleyeceği ve toplumun ahlaki çöküntüsüne neden olacağı düşüncesi ile teknolojiden uzak kalınması, toplum olarak bizi dünyada her geçen gün gelişen ve büyüyen bir olguya gözlerimizi kapamak durumuna düşürecektir. Bunun yerine internette etik kuralların oluşturulmaya çalışılması, teknolojinin getirilerinden en aktif biçimde yararlanılmaya çalışılması ve daha ilk öğretim çağında çocuklarımıza bunun eğitiminin verilmesi daha yerinde bir tutum olacaktır.


*          Komiser Yardımcısı – Samsun İl Emniyet Müdürlüğü
**        Komiser Yardımcısı – Ankara İl Emniyet Müdürlüğü
***      Komiser Yardımcısı – Konya İl Emniyet Müdürlüğü

Kaynakça


[1] Polis Bilimleri Dergisi Cilt 2(7-8), Polis Eğitiminde Eğitimcilik Sorunu, Özcan Karaman
[2] www.web.sakarya.edu.tr. Bilişim Toplumuna Doğru Bilişimci Eğitim, M.Alkan-H.Tekedere
[3] www.web.sakarya.edu.tr, İnternet Yönetimli Eğitim Sistemi 
[4] www.egitek.meb.gov.tr, Uzaktan Eğitim
[5] Bilim ve Teknik Dergisi  Mart 2000, İnternete Dayalı Uzaktan Eğitim
[6] İnternette Eğitim ve Sanal Sınıflar Ankara-1999, E. Açıkgöz
[7] Alkan, C. (1996). Uzaktan Eğitimin Tarihsel Gelişimi. Türkiye 1. Uluslar Arası Uzaktan Eğitim Sempozyumu, Bildiriler Kitabı. MEB FRTEB, 12 kasım 1996:XV.
[8] Alptekin,Y. Ertem,O.( 1999). Egitim için İnternet, İnternet İçin Eğitim:Elektronik İletişim ve Etik. (http://inet tr.org.tr/inetconf5/tammetin/alptekin.doc).
[9] www.bianet.org.tr 
[10] www.egitim.aku.edu.tr., İnternet Destekli Eğitim, M.Ergün
[11] www.web.sakarya.edu.tr, İnternet Yönetimli Eğitimin Tarihsel  Gelişimi: Türkiye’deki Gelişimi  
[12] www.bilim.org, E-learning: Yeni Yüzyılın Eğitim Sistemi
[13] www.web.sakarya.edu.tr eAvrupa Eylem Planı
[14] www.uluslararasiegitim.com,  Uzaktan Eğitim Nedir ?
[15] www.web.sakarya.edu.tr, İnternet Tabanlı Uzaktan Eğitim, M.Gürol, T.Sevindik
[16] www.web.sakarya.edu.tr, İnternet Tabanlı Uzaktan Eğitim, M.Gürol, T.Sevindik
[17]www.cc.anadolu.edu.tr, İnternet ve Eğitim,
[18] www.web.sakarya.edu.tr, İnternet Tabanlı Uzaktan Eğitim, M.Gürol, T.Sevindik
[19] www.web.sakarya.edu.tr, Eğitimde Yeni Ufuklar
[20] www.egitim.aku.edu.tr., İnternet Destekli Eğitim, M.Ergün
[22] Bilim ve Teknik Dergisi  Mart 2000, İnternete Dayalı Uzaktan Eğitim
[23] www.web.sakarya.edu.tr, İnternet Yönetimli Eğitimin Tarihsel Gelişimi: Türkiye’deki Gelişi

16 Nisan 2012 Pazartesi

ALFABEMİZ

ŞİRİN ARKADAŞIMIZ ALFABEMİZİ SİZE ÖĞRETİCEK ÇOCUKLAR




ALFABEMİZDEKİ HARFLER ÇOCUKLAR